15 Kasım 2014 Cumartesi

ZEYTİN!

Türk kahvaltısının vazgeçilmezlerinden biridir Zeytin, benim ise çocukluğumdur... Daha öncede bahsettim sanırım, baba tarafım Balıkesir Edremit'tir benim. Büyük dedeler Selanik'ten göç etmişler ve Ayvalık, Akçay, Edremit taraflarına yerleşmişler...
Her yaz tatilinde babaannemlere gittiğimiz zaman; her yer zeytin ağacı idi o yörelerde. Denize zeytin ve  yemiş -incir'e yemiş denir Ege'de- ağaçları arasından inerdik hep.  Hatta büyükbabamların evinin hemen karşı taraflarında uçsuz bucaksız zeytinlikleri vardı. Rahmetli babaannem kendi elleri ile yaptığı; biberli, sade, yeşil ve siyah zeytinleri tenekelere basar, biz nerede isek -o yıllarda babamın görevi dolayısı ile birkaç şehir gezmişliğimiz var- gönderirdi her kış. 
İşte tüm bu nedenlerden ve geleceğimize duyduğum büyük endişelerden dolayı; her kesilen zeytin ağacı haberinde içim çok acıyor, hem de çok... Yırca köylüleri içerisinde ağlayan yaşlı teyzeleri her gördüğümde babaannem geliyor gözümün önüne, gözyaşlarım birer zeytin tanesi gibi akıyor, tutamıyorum...
Hep dini kullanıyorsunuz ya; nasıl olur da yıllarca "... bir yudum su, bir zeytin tanesi..." diyerek orucunu açan bu milletin zeytinliklerine dokunursunuz? Ne oldu sizin Din anlayışınıza? Çekin kirli, vicdansız, merhametsiz pis ellerinizi zeytinliklerimizden, geleceğimizden çocukluğumdan...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder