25 Kasım 2014 Salı

FRANSIZ USULÜ MARULLU BEZELYE

Fransızların ünlü bu garnitür tarifini dün akşam denedim. Dişlerim ile ilgili bir tedavi gördüğüm için yumuşak şeyler yemem gerekiyor bir süre maalesef. Ve aklıma daha önce tarifini öğrenip not ettiğim bu ünlü yemek geldi. Fırında oğlak tandırın yanına servis ettim Bey'e ve pek beğendi. Ondan tam not almak mühim benim için, zira evin şefi kendisi :)

Tarife gelecek olursak hazırlaması oldukça pratik ve çabuk pişen bir yemek. İster et isterseniz de balık yemeklerinizin yanında servis edebilirsiniz. 

MALZEMELER:
250 gr donmuş ya da konserve bezelye
1 Büyük Boy Marul
3-4 Adet Taze Soğan
50 gr Tereyağ
Tavuk ya da Et Suyu
Kara Biber (Ben beyaz biber de kullandım)
Tuz

HAZIRLANIŞI
1. Önce  taze soğanları ince ince doğrayın. Bir tencereyi ocağa koyup ısındıktan sonra içerisine tereyağını atın ve eritmeye başlayın. Daha sonra da doğradınız soğanları ilave edin. 

2. Marulları ince şeritler halinde kesip tencereye ilave edin ve taze soğanlarla beraber soteleyin. 

3. Marullar eriyip sönmeye başlayınca bezelyeleri ilave edin. Hep birlikte 5 dk kadar soteledikten sonra tuz ve karabiber ekleyip, tavuk suyunuzu koyun. Ben  340 grlık bir kutu tavuk suyu kullandım. Sanırım takribi 2,5 su bardağına falan denk gelse gerek. 

4. Tencereyi orta ateşte ve ağzı kapalı bir şekilde, ara sıra karıştırarak 15-20 dk civarında pişirin tüm malzemeleri. Marulların suyu çekmesi lazım. 
Keyifli, bereketli ve neşeli sofralarınız olsun efendim...

Not: Ben iki kişilik hazırladım. Siz malzeme miktarını hazırlayacağınız kişi sayısına göre orantılı olarak artırabilirsiniz. 

24 Kasım 2014 Pazartesi

ÖĞRETMENLER GÜNÜ

Bir toplumun gelişmişliği için sizlere çok ama çok ihtiyaç var. Umarım değerinizin çok daha iyi anlaşıldığı zamanlar da gelecektir en kısa zamanda. 
Özellikle bir çocuğun okula başladığı zaman öğretmeni ile arasında kurduğu ilişki; gelecekteki okul ve sosyal yaşamı için çok mühim ve etkili. Ebeveynlerden sonra çocuğa okuma alışkanlığı kazandıracak, okumayı sevdirecek kişi ana-ilkokul öğretmenleri bana göre. 
Devlet ve bireyler olarak öğretmenlerimize ne kadar refah bir hayat sunabilirsek; geleceğimiz de bir o kadar okumuş ve aydın bireylerden oluşacaktır. 
Ben ilkokula babamın görevi dolayısı ile, Bolu'da başlayıp daha sonra Ankara'da devam ettim. Bolu'daki öğretmenin sevgili Şerife Şimşir, Ankara'daki ise sevgili Şerife Kuşgöz idi. Her ikisinin de ismini söylemezdim (Sert sessizleri ya yumuşatarak ya da hiç söyleyemiyordum o zamanlar ve bol bol sesli kitap okuyarak düzeltmeyi başardım.) ama benim için öğretmen de öte birer oyun arkadaşı; arkadaşlarım üç diyemediğim için dalga geçerken, koşup kucaklarına sarıldığım birer koruyucu, sürekli kitap hediye ederek kitaplarla olan bağımı rahmetli babamdan ve annemden sonra pekiştiren en sevdiklerimdi hala da öyleler...
Başta kendi öğretmenlerim olmak üzere; tüm öğretmenlerimizin "Öğretmenler Günü"nü en içten saygı ve sevgilerimle kutluyorum...