6 Haziran 2014 Cuma

TÜRKİYE UYANIYOR MU?

Son günlerde izlediklerim geleceğimiz için beni umutlandırmaya başlıyor, mutlu olup seviniyorum... Sanıyorum "GEZİ PARKI" sayesinde uzun ve sessiz bir uykuda olan Türk halkı, en son "SOMA MADEN FACİASI" ile birlikte uykusundan silkinmeye, uyanmaya başladı... Ali İsmail, Berkin, Ethem ve diğer yitip giden canlar yüreklerimizi dağladılar ama bir halkın uyanışında da en büyük etken oldular. Hepsi birer Halk Kahramanı benim gözümde...Aydınlık bir gelecek için Feneri ilk onlar yaktı ve ışık olup göğe yükseldiler..Ruhları şad olsun...
Uykusundan en erken uyananların başında Karadeniz halkı geliyor. HES'lere karşı ciddi bir savaş veriyorlar. Bunun en büyük örneklerinden ve mücadelelerinden birini Rize İkizdere'de bulunan Şimşirli Köyü'nde izliyorum kaç gündür. Doğaya, çevreye ve insana duyarlı analarımız yedikleri onca copa, çürüyen bacaklarına rağmen asla yılmadılar ve en sonunda köylerinde yapılacak olan HES inşaatını durdurmayı başardılar. Ve yaptıkları açıklamalar o kadar güzeldi ki ben dinlerken ağlamadan edemedim. Bize evlatlarımız "Bir yudum içecek su da mı bırakmadınız?" diye hesap sormazlar mı diyorlardı. "Zaten diğer köylere yapılan HES'ler yüzünden derelerimiz kurudu, arı kovanlarımız gitti, ormanlarımız kesildi, ağaç türlerimizin çoğu yok oldu!" diyerek isyan halindeydiler. 
Haklı savaşlarını, çok büyük bir mücadele sonucu kazanan analarımızın ellerinden öpüyorum. 


Diğer bir uyanışı da Amasya Halkı sergiliyor yaklaşık bir haftadır. Birçok ağacın bulunduğu parkın, yıkılarak yerine "Akaryakıt İstasyonu" yapılmasına izin verilen Belediyeleri'ne karşı, günlerdir parkı ve ağaçları koruyorlar. Genç-yaşlı, çoluk-çocuk, kadın-erkek hepsi sıra ile gece bile nöbet tutup bir ağaç daha kesilmesin, oksijenimizin yerini kirli ve pis hava almasın diye seslerini tüm dünyaya duyurmaya çalışıyorlar. İnşallah en kısa zamanda Amasyalılar da haklı eylemlerinde başarılı olurlar ve bir ağaç daha eksilmez vatanımızdan, geleceğimizden...
Ve Mardin... Doğu'nun efsunlu şehri... Farklı din ve mezhepleri bir arada barındıran şiirsel kent Mardin. Orada da bir eylem var. Nüfusunun yaklaşık %60 oranının geçimini tarımcılıkla kazandığı şehirde, tüm çiftçiler sokakta. Çünkü yüksek miktarlarda gelen ve ödemekte zorlandıkları Elektrik Borçları yüzünden kendilerine verilen tarımsal sulama desteklerin tamamına DİCLE EDAŞ tarafından bloke konmuş durumda. En büyük isyanlarından biri de yine aynı firma tarafından elektrik borcu olsun olmasın herkese fatura gönderilmiş olması. EDAŞ önünde büyük bir çiftçi topluluğu eylem yaptı geçtiğimiz gün. Ve maalesef haklarını geri alamadan dağıtıldılar ama en azından sessiz kalmadılar. İsyanlarını dile getirdiler ve bize duyurdular. Ben duydum, belki sizler de duymuşsunuzdur...
Son olarak da Amasra... Amasra Bartın halkı tarafından Tarlaağzı Köyü'ne yapılacak Termik Santrale tepki amacıyla insan zinciri eylemi düzenlendi. Sefa Park'ta bir araya gelen duyarlı insanlar Amasra Kalesi'nden itibaren el ele tutuşmaya başlayarak yaklaşık 1 km'lik mesafe boyunca "Santrali Yaptırmayacağız" sloganları atarak haklı tepkilerini gösterdiler. Balıkçı teknelerinin de denizden destek verdiği eylem 2 saat sonra halkın dağılması ile son buldu. Umarım en kısa zamanda oradan da olumlu haberler gelir ve santral yapımı durdurulur. Çünkü bizim termik santral yapma ve çalıştırma becerimiz olduğuna inanmadığım gibi, doğal ve alternatif enerji arayışı için bilimsel çalışmalara yönelmemiz ve desteklememiz gerekmektedir. Tıpkı Almanya'da olduğu gibi Güneş Enerji panelleri ile pek hala biz de doğal kaynakları kullanarak elektrik üretebiliriz. 
Ve dediğim gibi bunlar ve benzerleri bana umut veriyor. Sessiz, hakkını aramayan bir millet yerine; uyanmaya, hakkımızı aramaya ve sesimizi yükseltmeye başladık... Asla ama asla "Şiddete, Kana, Saldırıya" bulaşmadan kimsenin en ufak bir yerini bile incitmeden doğamızı, geleceğimizi ve en önemli hayat kaynağımız Su'yumuzu korumaya başladık.
Ne demişti sevgili Nazım Hikmet 1930'da yazdığı  Nikbinlik şiirinde:

Güzel günler göreceğiz çocuklar,

Güneşli günler göreceğiz,

Motorları maviliklere süreceğiz...

Not: Geçen gün başlayan "Soma'ya Kitap Kampanyası" hedefinin üzerinde -yaklaşık 1000 kitap- bir sayıya ulaştı. İlgi gösteren herkese binlerce teşekkür... Çok fazla tepki aldı Enver Aysever "Onların kitaptan daha öncelikli ihtiyaçları var" diye ama, bence en kalıcı gelişim okumuş, okuyan bir toplum ile gerçekleştirilir. Başka türlü ne ilerleyebilir ne de refah düzeyimizi artırabiliriz. Yoksa, sadece şu ana kadar yapılan birçok şey gibi içi boş bir gelişmişlik gösterilip, yerimizde saymaya hatta geri kalmaya mecbur kalırız...

3 Haziran 2014 Salı

SOMA'YA KİTAP KAMPANYASI

Dün akşam CNN Türk'te yayınlanan Aykırı Sorular Programı'nda Enver Aysever'in konuğu Orhan Kemal'in oğlu Işık Öğütçü idi. Doğumunun 100. yılında Orhan Kemal ve kitapları üzerine güzel bir söyleşi oldu.
Program esnasında Enver Aysever spontane bir şekilde "Soma'daki çocukların en çok kitap okumaya ve özellikle de Orhan Kemal kitaplarını okumaya ihtiyaçları var. Yaraları asla tam olarak sarılamayacak ama bir nebze de olsa bu kitaplar katkıda bulunacaktır." demesi ile sosyal medyada bir kitap kampanyası başlatıldı. Everest Yayınlarından çıkan Orhan Kemal kitaplarından 500 adet önümüzdeki hafta bizzat Enver Aysever ve Işık Öğütçü tarafından Soma'ya götürülerek, oradaki çocuklara / gençlere dağıtılacak. 
Eğer siz de bu kampanyaya destek vermek, benim de çorbada tuzum olsun isterseniz alacağınız ya da kütüphanenizden seçeceğiniz kitapları aşağıdaki adrese "Soma İçin" yazarak gönderebilirsiniz. Tüm kitaplar orada toplanarak Soma'ya ulaştırılacak...

Orhan Kemal Müzesi:
Adres : Akarsu Caddesi No: 30 Cihangir - Beyoğlu / İSTANBUL
Telefon: +90 212 292 92 45