17 Nisan 2019 Çarşamba

MAYA'nın DÜŞLER ÜLKESİ'nin HİKAYESİ

İnstagram'da beni takip edenlerin bildiği üzere, kızım ve O'nun yaşamına ilişkin bir fotoğraf albümü olusturmaya çalışıyorum #mayaninduslerulkesi tag'i altında paylaşımlar yaparak. 

Nereden çıktı bu "Maya'nin Düşler Ülkesi?" diye merak edenlere cevap olduğu gibi, bu yazının asıl amacı; kızıma ileride okuması için hem bir anı, hem de bir açıklama niteliğindedir.

2015 yılının Nisan sonu ya da Mayıs başı falandı sanırım, tarihi net olarak hatırlamıyorum, Maya'nın karnımda mışıl mışıl uyuduğu bir akşamdı.  Çok sevgili dostlarımız Sedat ve Gunyüz'ün; Türkiye'yi terk edip Amerika'da yaşama kararı almalarından sonra, Türkiye'ye veda yemeği yiyorduk, hem manzarasına hem de muhteşem Akdeniz ve klasik Türk mutfağını büyülü bir lezzetle harmanlayan Yedi Mehmet Restaurant'ında. Ilık bahar akşamına eşlik eden, keyifli sohbetimiz sırasında Sedat "Geleceğe götüreceğimiz tek şey ne olacak? Bir fikriniz var mı?" diye sorduğunda, doğru tahmin edemedik, ben de Burak da. Sedat "Telefon!!!" dediğinde çok şaşırdığımı hatırlıyorum. Bununla ilgili izlediği bir belgeselden bahsetti sonra. 

O anda ilk kıvılcımı ateşlendi bu tag meselesinin. Ne zaman ki Maya doğdu ve ben O'nun o büyülü, o anlamlı, o içine sanki bir bilge kaçmış gözlerini gördüm ve kendimi daha önce hiç bilmediğim, hiçbir kitapta okumadığım, hiç deneyimlemediğim bir düşler ülkesinde yaşamaya başladığımı hissettim... İlk zamanları çok şaşkınlık, çok zorluk ama her saniyesi muhteşem bir düşler ülkesi. İşte o ilk şaşkınlık, zorluk günleri geçtiğinde ve kızımla birbirimize iyice alıştığımız zamanlarda "Maya'nin Düşler Ülkesi" olsun senin fotoğraflarda yaşayan her bir anının adı dedim ve bu tag altında paylaşımlara başladım. 
(Sosyal Medyadaki ilk fotoğrafı)
Amacım; kendi arşivimde tuttuğum fotoğrafların başına bir iş gelse bile kızım; geçmişine, bebekliğine, doğduğu güne, hayatındaki tüm ilklere; istediği zaman ulaşabilsin. 
Çünkü ben, ne doğduğum ana, ne bebekliğime, ne de çocukluğuma çok fazla ulaşamıyorum maalesef. Ne zaman yürümeye başladığımı, ne zaman ilk dişimin çıktığını bilmiyorum mesela... Kızım hepsini bilsin istedim, istiyorum...
Tüm mesele bundan ibaret...

Anı biriktirmeye değer günler yaşamanız dileği ile...





16 Nisan 2019 Salı

ZENCEFİLLİ, ARMUTLU, CEVİZLİ SEKERSİZ KEK

Maya 2,5 yaşına kadar tadı tatlı diye, muzu bile tek başına yemeyen bir çocuktu, kaldı ki çikolata, pasta, kek yesin. Tatlı namına yediği tek şey dondurmaydı -ki o da ya limonlu ya da vişneli olacak. Ekşimtrak tadları sevdi genelde.
Ne zamanki 3 yaşında okula başladı, hayatımıza kekler, cookiler girmeye başladı. Gerçi hala yoğun şekerli şeyleri sevmiyor. Ama artık bitter bir çikolata buldu mu affetmiyor.
Maya'nın okul hayatı ile birlikte 43 yaşında ben de ilk defa kurabiye yapmaya başladım. Hamurişleri ile aram hiçbir zaman iyi olmadı çünkü. Ama şimdi kızım için öğrenmeye, yeni tadlar denemeye çalışıyorum. Özellikle de sağlıklı tarifler yapmaya özen gösteriyorum. Beyaz şekerin, beyaz unun ne kadar zararlı olduğunu, hele ki beyin gelişimi devam eden bir çocuğa kötü etkisini bilmeyen yoktur sanırım. 

Gelelim başlıktaki tarifimize; Zencefilli, Armutlu, Cevizli Sekersiz Kek. İlk defa yaptığım bir kekti ve şekerle arası iyi olmayan benim için gayet nefis bir kek oldu. Maya okuldan gelince bakar tadına. Umarım beğenir, zira ufak bir gurme çünkü...

MALZEMELER (12 Kişilik):

Üzeri İçin:   

  • 3 Orta Boy Armut
  • Bir Avuç Ceviz


Hamuru İçin:

  • 6 Yemek Kaşığı (150gr) Tereyağı (Oda sıcaklığında)
  • 1 Çay Bardağı Bal
  • 3 Yumurta (Oda Sıcaklığında)
  • 1 Çay Kaşığı Toz Zencefil
  • 1 Tutam Karabiber (Tatlıya nasıl yakıştığına şaşıracaksınız:)
  • 2 Su Bardağı Tam Buğday Unu
  • 1 Çay Kaşığı Karbonat
  • 1 Tatlı Kaşığı Limon Suyu
  • 1 Çay Kaşığı Limon Rendesi


HAZIRLANIŞI:

  • Armutları iyice yıkayın. Her bir armudu kabuklarıyla birlikte 12 ince dilime bölün. 24 cm'lik bir kek kalıbını yağlayın. Fırını 180 (Turbo 160) derecede ısıtın.
  • Tereyağı ve balı birlikte köpük köpük olanan kadar çırpın. Teker teker yumurtaları ilave edin, her seferinde iyice çırparak, karışımı koyu boza kıvamına getirin.
  • Zencefil, karabiber ve limon rendesini ilave dip tekrar çırpın.
  • Unu eleyerek ilave edin. Elekte kalan kepeği de hamura katın. Karbonatı eleyerek unun ortasına koyun. Limon suyunu karbonatın üzerine gelecek şekilde dökün. Karbonatın limon suyuyla kabarması için 1 dakika bekleyin.
  • Tüm malzeme birbiriyle iyice harmanlanana kadar, tahta kaşık yardımıyla güzelce karıştırın.
  • Hamuru kaşık ya da spatula yardımıyla kek kalıbına yayın. Üzerini düzeltin. Armut dilimlerini yelpaze şeklinde hamurun üzerine yerleştirin. Ceviz parçaları ile süsleyin.
Bildiğiniz kek hamurundan
biraz daha yoğun bir hamur olacak.
  • Sıcak fırında 15-20 dakika pişirin. (Kekin ortasına batırdıgınız kürdan, temiz olarak çıkmalıdır.)