1 Haziran 2015 Pazartesi

YILLARDIR BEKLENEN 40. YAŞ

Kimse yaşlanmak, yaş almak istemez galiba. Dolayısı ile de orta yaşlılığa adım attıran 40. yaşını da yıllarca beklemez. Ama ben bekledim... Biraz merak, biraz heyecan, belki biraz da endişe ile...
Nedeni belki bazılarınıza saçma gelebilir ama beni yıllarca çok ama çok etkiledi. 
Bundan aşağı yukarı 12-13 yıl öncesi; tam 2 yıl boyunca, haftada 2 gece (Salı ve Perşembe) hep aynı rüyayı gördüm. Kendi cenaze törenimi...
Evet kendi cenazemi taşıyordu bir sürü kalabalık. 40 yaşında ölmüştüm. Sağ ve sol tarafı çok uzun selvi ağaçları ile kaplı geniş bir caddede, hiçbirini tanımadığım bir sürü insan tabutumu, yolun sonunda bulunan bembeyaz bir binaya taşıyorlardı. Ben o devasa ağaç gövdelerinden birinin arkasına saklanmış, uzaktan kendi cenaze törenimi izliyordum. Dediğim gibi bu böyle 2 yıl sürdü...
İlk başlarda önemsemedim bile, rüya dedim geçtim. Ama tekrarlamaya başlayıp, rutine binince merakla 40. yaşımı bekleme başladım...
İşte o gün geldi. Ve hala yaşıyor, nefes alıyorum :) Hayatımın da en ama en güzel dönemindeyim. Karnımda her geçen gün biraz daha büyüyen; tekmeleri ve dokunuşları ile sevinçlerimize ortak olan biricik kızımız Maya, bana tüm hayatımın en güzel hediyesi...
Bugüne kadar yaşadıklarım ve bugünden sonra yaşayacaklarım içinde en büyük şansım olan, her sabah engin derinliklerine uyandığım canımın canı biricik sefgilim... Sen olmasaydın ben olmazdım. İyi ki ellerimiz ve kalbimiz buluşmuş...
Tüm bu güzellikler ve sağlıkla nefes aldığım her gün için Şükürler olsun Tanrım sana...
Rüyanın gerçekleşmesini dileyecek olanlara inat; Yaşamak güzel şey sefgilim ve kızım sizinle... Daha görecek çok güzel günlerimiz, keşfedecek yeni yerlerimiz, tadacak birbirinden leziz tadlarımız, huzurla uyanacağımız sabahlarımız var birlikte... 
İyi ki doğmuşum!



11 Nisan 2015 Cumartesi

İYİ Kİ DOĞDUN CANIM BABAM

Her ne kadar artık bu dünyada nefes almıyor olsan da, iyi ki doğdun canım babacığım... İyi ki sana sahip oldum ve o birbirinden eşsiz vakitleri geçirebildik, çok uzun olmasa da... Seni çok ama çok özledim...
Işıklar içinde uyuyun...

10 Nisan 2015 Cuma

Anneme Mektup


Hep derdin ya 'Anne olunca anlarsın!'...
Trafik kazası geçirdiğim o gece, gözlerimi açtığımda baş ucumdaydın. Endişeli ve korkmuş gözlerle bakıyordun bana. 'İyiyim ben merak etme' dediğimde 'Ne kadar iyiyim desende merak ederim. Sen de bir gün anne olunca anlarsın kızım...'
Senden ayrılıp başka bir şehire yerleştiğimde de aynıydı hep bu sözlerin. Her gittiğim seyahatte 'İnince ara mutlaka olur mu?', 'Binmeden ara mutlaka tamam mı?, 'Niye telefona cevap vermedin? Birşey mi oldu?' 'Sesin kötü geliyor, iyi misin?' Her ne kadar iyiyim desem de, bir şekilde hep hissederdin her şeyi aslında.
Zaman zaman kızardım tüm bunlar için sana, öfkelenirdim. Ama şimdi sana nasıl da hak veriyorum ve gerçekten de anlıyorum canım annem. O kadar büyük bir koruma kalkanım olmaya başladı ki Maya için. O karnımda büyürken, kalkanın da kanatları büyüyor sanki. Daha 'Anne' diye seslenmeden bile hem de...
Seni çok seviyorum can annem. Umarım ben de en az senin kadar iyi bir anne olabilirim...

İyi ki doğdun ve iyi ki benim annem oldun yüreği güzel, kendi güzel biricik annem...



Posted via Blogaway

1 Nisan 2015 Çarşamba

İYİ Kİ DOĞDUN GALAKSİMİZİN KAPTANI

Sağlıkla nefes alarak gözlerimi senin yanında açtığım her yeni güne şükrediyorum. Dünyanın en şanslı kadınlarından biri olduğumu biliyorum çünkü...
Çocukluğumdan beri, bir çok şey için hayal kurarım... Ne mutlu bana ki, hayallerimin bir çoğu gerçek oldu. Bunun için de binlerce şükür olsun. Ama sen o hayallere bile sığamayacak büyüklüktesin. (Cisim olarak değil tabii ki :)) O iri gövdenin ardında öyle kocaman ve bir o kadar da yumuşak, hassas bir kalbin var ki, her geçen gün bunu gördükçe mutluluktan coşuyorum...
Şu kirlenmiş ve giderek daha da kirlenen, çirkinleşen, vicdansızlaşan dünyada sen sanki kocaman bir fanusun içinde tüm bunlardan ayrı bir galaksi kurdun bize. Dış dünyadan gelip, kendi galaksimize girdiğimiz zaman her şeyi unutmamızı sağlıyorsun. Bunun için bile nasıl teşekkür etsem sana bilemiyorum canım sefgilim...
Galaksimize gelecek olan kızımıza hamile kaldığım ilk günden beri gösterdiğin özveri, sanırım bu dünyada çok az kadına nasip olur. Sağlıklı bir kızımız olsun, ben rahat bir gebelik geçireyim diye nasıl da çırpınıyorsun...(Yazarken bile gözlerim doluyor.)
Şimdi kendimden çok Maya için çok ama çok mutluyum. Biliyorum ki; nasıl dünyanın en iyi eşi, sefgilisi, oyun arkadaşı, can yoldaşı oldun ise bana, kızımız için de dünyanın en iyi babası olacaksın çünkü... Maya'nın ilk kalp atışlarını duyduğumuz o gün, gözlerinden akan mutluluk göz yaşları, şu dünyadaki en güzel manzaraydı benim için. İşte o gün en az kendi babam kadar mükemmel bir baba olacağına tüm varlığımla emin oldum. Bunun için de sana bu dergiyi hediye etmeye karar verdim. 
Biliyorum ki, kızımız sağlıkla dünyaya gelip seninle vakit geçirmeye başladığı zaman, bu dergiye en güzel hikayelerden birini de sen yazacaksın...
Sayfalarca, satırlarca yazsam seni sana mutlaka bir şeyler eksik kalır... İyi ki doğdun benim canımın içi sefgilim, iyi ki doğdun mutluluk galaksimizin kaptanı. 
Hep birlikte yaşlanalım olur mu?



24 Mart 2015 Salı

BEDDUA

Hayatımda hiçbir zaman etmedim etmem de... Benim inancıma göre beddua, ancak onu eden kişiye geri döner, edileni etkilemez bile... "Her kötü söz sahibine aittir" de olduğu gibi...


7 Mart 2015 Cumartesi

DÜNYA KADINLAR GÜNÜ


Ya da Dünya Emekçi Kadınlar Günü her yıl 8 Mart'ta kutlanan ve Birleşmiş Milletler tarafından tanımlanmış ama her nedense Birleşmiş Milletler'in sitesinde günün tarihine ilişkin bölümde kutlamanın; 8 Mart 1857 yılında New York'ta 40.000 dokuma işçisinin daha iyi koşullarda çalışma istemiyle greve başlaması, ancak polisin işçilere saldırıp fabrikayı kilitlemesi sonucunda 129 kadın işçinin yanarak can vermesi anısına yapıldığı yazılmamıştır.


Bugünün kutlanmasına liderlik yapan ise Almanya Sosyal Demokrat Partisi Liderlerinden Clara Zetkin'dir. 1910 tarihinden Danimarka'da düzenlenen 2. Enternasyonele bağlı kadınlar toplantısında, New York'ta ölen işçi kadınların anısına 8 Mart'in "Internationaler Frauentag" (International Woman's Day) yani Dünya Kadınlar Günü olarak kutlanması önerisini getirdi ve oy birliği ile de kabul edildi.


Neyi niye kutladığımızı bilelim de...

Dönelim bugüne ve ülkemize...

Cuma gününden itibaren klasik kutlamalar başladı. Her şirket, her sivil toplum kuruluşu, daha doğrusu aklınıza gelebilecek her erkek kalabalığı kadınlara birer karanfil vererek start verdiler bugüne. Bugün de deva eder bir sürü yalandan açıklama, içten olmayan dilekler, yalanlar, boş sözler... Birer karanfille her şeyi halledebileceklerini sanırlar...

Bu yalan kutlamaların bir tanesi bile, bunları düzeltmeye yetecek mi?:

BERDEL:
İstemiyor musun?” diye sordum. “Nasıl isteyeyim ki? Yüzünü bir kere bile görmemişim” dedi. Diğer gelinin köyüne gittim; onunla da görüştüm. O da istemiyordu. İşte bu iki gelin, ağabeylerinin BERDEL'i ve birbirlerinin bedeli olarak istemedikleri erkeklerle evlenecekti. Değiştirme vakti yaklaştığında gelin ağlamaya başladı. Onunla birlikte bütün kızlar da. Abasını, duvağını zar zor giydirdiler. Abisi geldi son kez sarıldı..." (Şebnem ERAŞ /Berdel adlı kitabından alıntıdır.) Bu ülkede hala bu töre devam ediyor maalesef...


PEDOFİLİ:
Diğer bir adıyla sübyancılık, yazarken bile utandığım çocuk gelinler yani... 2011 yılında 15 yaş altındaki kız çocuklarının zorla evlendirilmeleri sonucunda 355 doğum gerçekleştirildi bu ülkede. 2013 yılında 18 yaş altı evlendirilen çocukların sayısı ise yaklaşık 39.000...


KADIN CİNAYETLERİ:
İstanbul Kadın Kuruluşları Birliği Koordinatörü ve Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği Genel Başkanı Avukat Nazan Moroğlu, her dört kadından birinin fiziksel, ekonomik, ruhsal, sosyal ve cinsel şiddet mağduru olduğunu belirterek, ''Resmi kayıtlara göre, kadın cinayetleri sayısı son 7 yılda %1400 artmıştır'' dedi.

Bu ülkede gel de şimdi KADIN ol...


Ailelerini düşündüğüm için isimlerini yazmak istemiyorum ama, (Ben çok doğru bulmuyorum sürekli isim telaffuz etmeyi, zira kendimi annesinin/babasının yerine koyuyorum. Belki de şu an içinde olduğum durumdan dolayı çok daha hassaslaştım.) hepinizin bildiğine de eminim. Geçtiğimiz günlerde; uçkuruna sahip çıkamayan dangalak beyinsiz mahlukatlar tarafından canice katledilen gencecik kızlarımızın; hayalleri, ümitleri henüz soğumamışken neyin karanfili, neyin kutlaması...

Hamile kadın sokağa çıkmasın diyen politikacıların olduğu, kadın en az 3 çocuk doğursun (Doğursun ki, evde otursun çocuk baksın, iş ve sosyal hayattan uzak kalsın, tek istediğiniz bu dimi?...) diyen başbakanların olduğu bu ülkede; kadın olmanın haklı gururuyla KADINLAR GÜNÜ'nü mutlulukla, neşe ile kutla... Dalga mı geçiyorsunuz?







2 Mart 2015 Pazartesi

SAN TOURISM SOFTWARE GROUP'tan TABLET KAMPANYASI

Merkezi Antalya'da bulunup, buradan 48 ülkedeki Seyahat Acentesi ve Tur Operatörlerinin ihtiyaçlarına yönelik Software çözümleri sunan San Bilgisayar'dan  "Hisense Sero 8" marka bir tablet kazanmaya ne derseniz?

İlk çekiliş 6 Mart 2015 Cuma günü olmak üzere; 10'ar gün ara ile toplamda 3 çekiliş yapılacaktır. Bunun için tek yapmanız gereken San Bilgisayar Facebook sayfasını beğenmeniz ve kendi sayfanızda paylaşmanızdır. Kampanya ve diğer tüm detaylar ile ilgili bilgiyi SAN TOURISM SOFTWARE GROUP'un resmi web sitesinden de edinebilirsiniz...

Kim bilir belki de bir tanesi sizin olur. Şansınız bol olsun...

27 Şubat 2015 Cuma

KATMERLİ MUTLULUK

Bundan tam bir sene önce Roma'da temelini attık mutluluğumuzun... Birbirimizin geleceğine tanıklık etmeye söz verdik... Böylelikle; tektik, çift olduk. 

Şimdi de üçlüyoruz minik ailemizi... Maya'nın 1. trimester'i de bugün bitti. 28 bize uğurlu geldi :)
Eşim, yoldaşım, oyun arkadaşım, aşk ortağım idin, şimdi de çocuğumun babası olacağın için öyle mutluyum ki... Her şeyi bir biçimde yazıya dökebilirim ama bunu tarif edip anlatmam, çok ama çok zor... Seninle çoğalmak yeryüzünde hissedilebilecek en ama en güzel duygu sefgilim...
Bundan sonra maceralarımıza Maya eklenecek ve seneye yapacağımız kutlamalarda O da olacak inşallah...
Balonlarımla sana geldiğim için çok ama çok mutluyum sefgilim :)

Seninle sonsuz yıllara AŞK...




26 Ocak 2015 Pazartesi

SEN HİÇ GİTMEDİN ASLINDA!

Babam, can babam, canım babam...
Tam 23 yıl önce soğuk bir Ankara akşamında sustu gülüşlerin, sesin, nefesin...
Büyük bir acı, derin bir özlem bıraktın geride... Hiçbir gün alışamadım, alışamam da... 
Her gece gökyüzü ile konuştum, orada olduğunu biliyordum çünkü....
Hala da oradasın, arada göz kırpıyorsun görüyorum,
O yüzden Sen Hiç Gitmedin Aslında...

Kocaman müjdeli bir haberim var sana babacığım...
Senin asi kızın Anne olacak!
Şu an çok küçük daha, Pıtırcık diyoruz O'na.
Büyümeye başladığı zaman dedesini anlatacağım Pıtırcık'a.
Bu gece Pıtırcık'la beraber bakacağız yıldızlara,
Sen de göz kırpacaksın yine, diyeceksin torununa Merhaba!
İşte bu yüzden Sen Hiç Gitmedin Aslında...