19 Şubat 2016 Cuma

Içimden Geçenler

Ben blogger değilim, olmayı da düşünmüyorum... Sadece yazmayı seviyorum; tıpkı okumayı, yemek yemeyi, seyahet etmeyi sevdiğim gibi seviyorum. Çocukluğumdan beri günlük tutardım, burası biraz da o günlüklerin yerini aldı sadece o kadar. Birileri okumuş okumamış umurumda da değil. Yaşanlandığım zaman geçmişime dair tatlı anıları okumak keyifli olacak sadece o kadar...
Bugüne kadar yemek tariflerinden, izlediğimiz filmlerden, arada seyahet ettiğimiz yerlerden bahsetmiştim yazılarımda. Şimdi de Kızıma Mektuplara yer veriyorum ara ara. Geçen gün yazdığım ilk mektup, ek gıda macerasına aitti. Verdiğimiz her sebzeyi iştahla yemesi bana göre büyük bir olay. Doğaüstü bir mucize elbette değil  ama anne olmayan biri de bu olayın büyüklüğünü kavrayamaz. Oturur klavye başında ahkam keser sadece...
Yazacak daha çok şeyim var. Hepsi sırası geldiğinde...
Ha bu arada kızım bugün ilk defa ekmek yedi :) Kemirsin diye eline verdiğimiz ekmeği eme eme yedi. Ufacık bir miktar tabii, aldı babası hemen geri.
Neyse hava da çok güzel bahar geldi mi ne? Siz de bahar gibi olun, tazelenin... Kötülük beslenmeyin kalplerinizde...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder